HEPİMİZİN BU ÇOCUKLAR İÇİN YAPABİLECEĞİ BİR ŞEYLER VAR’
Çocuklar için Adalet Çağrıcıları, Diyarbakır’da yargılanan 2 çocuğa İstanbul’da eşzamanlı destek etkinliği düzenledi. Etkinlikte, Sedef Ecer’in yazıp, Lea Chatauret’in görüntülediği ‘Bir Emekli Mektubu’ adlı filmin Türkiye galası yapıldı
SEVGİM DENİZALTI
Diyarbakır’da önceki gün 16 aydır tutuklu bulunan M.Ö (17) ve tutuksuz yargılanan P.İ’nin (16) duruşması vardı. Duruşmadan tahliye çıkmadı, dava 16 Temmuz tarihine ertelendi. Çocuklar için Adalet Çağrıcıları, 11 yıldan 34 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan bu çocuklara destek olmak için İstanbul’da ‘Bir Emekli Mektubu’ adlı filmin Türkiye’deki ilk gösterimini gerçekleştirdi.
EN UTANÇ VERİCİ KARA KOMEDİ
Etkinliğin açılış sunumunu yapan Tiyatro Oyuncusu Hüseyin Avni Danyal, Terörle Mücadele Kanunu’nun (çıktığı 1991 yılından bu yana 328 çocuğun polis ve asker şiddetiyle hayatını kaybettiğini belirtti. Bu çocukların aralarında henüz adı konmamış bebeklerin de bulunduğunu söyleyen Danyal, son günlerde yaşanan çocuklara yönelik şiddet olaylarından örnekler verdi:
“2008 Nevruz’unda Hakkari’de polis tarafından kolu kırılıp ardından da ‘devlet memuruna mukavemet’ suçlamasıyla tutuklanan 15 yaşındaki C.T’nin ekranlara yansıyan görüntülerini hatırlarsınız. Peki ya bu 23 Nisan’da, Çocuk Bayramı’nda dünyanın en utanç verici kara-komedisi olarak, özel tim görevlisinin kafasına dipçik darbeleri indirdiği 14 yaşındaki S.T’nin görüntüleri? Aynı 23 Nisan operasyonunda polisten kaçarken dereye düşüp ölen yine 14 yaşındaki Abdülsamet Erip? Bir gün sonra Van’da 7 yaşındaki Maziye Aslan polis panzerinin altında kalarak can veriyordu. 27 Nisan’da bu kez Şırnak Cizre’de 10 yaşındaki Ş.B kafasına atılan gaz bombasıyla ağır yaralanıyordu.” Herkesin bu çocuklar için yapabileceği bir şeyler olduğunu dile getiren Danyal, bu konudaki toplumsal duyarlılığı geliştirmek için mücadele verilmesi gerektiğini kaydetti.
AV. GÜRLER: TMK AYRIMCILIK YAPIYOR
Etkinlikte konuşan Avukat Ufuk Gürler, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi, Çocuk Koruma Kanunu ve ilgili diğer uluslararası sözleşmeler hakkında bilgi verdi. Tüm uluslararası sözleşmelerin çocuk yargılamasına ilişkin özel ilkeler getirdiğini belirten Gürler, “Terörle Mücadele Kanunu’nun çocuk yargılamasına özel ilkelerle uzaktan yakından bir ilgisi yok. Bu yasa, uluslararası sözleşmelerle çelişiyor, şimdiye kadar yapılmış tüm çalışmaları yok sayıyor. Çocuklar arasında işlediği suça göre ayrımcılık yapıyor, oysa çocuk yargılamasındaki ilkelerin kesinlikle istisnası olmaz” diye konuştu. Av.Gürler bu nedenle TMK’nın özellikle de 9 ve 13. maddelerin derhal değiştirilmesi gerektiğini söyledi.
‘OKULLAR ÇOCUKLARI KABUL ETMİYOR’
Psikolog Banu Vardar ise çocukların yetişkinler gibi olmadığını, olaylar arasında neden-sonuç ilişkisi kurmakta zorlandığını ifade etti. Diyarbakır’da 17 Nisan’da görülen duruşmaya katıldığını belirten Vardar, izlenimlerini şöyle anlattı:
“Öyle bir ortam var ki orada, çocukların orada yaşananlardan kendini ayrıştırabilmesi çok zor. Duruşmayı beklerken o çocukların kardeşlerinde de öfkenin nasıl adım adım ilerlediğini gördüm. Çocuklar 12 saat aç susuz bekletildiler, aileler perişan oldu.”
Vardar, tahliye edilen çocukların da okullara dönemediğini, okul yönetimlerinin bu çocukları kabul etmediğini söyledi: “Aileler anlattı. Okul yöneticileri ‘Okulun bitmesine az kaldı, ne de olsa sınıfta kalacak’ diyerek çocuğu kabul etmiyormuş. Bunun adı açıkça dışlama.
Devletin bu çocuklara politik yaklaşmaya hakkı yok. İstanbul’da yankesicilik yapan çocukla, Diyarbakır’da taş atan çocuk arasında bir fark yok. Bu çocuklar arasında ayrımcılık yapılamaz.”
***
Yönetmen Sedef Ecer:Çocuklar içinyalvarıyorum size!
ArdIndan ‘Bir Emekli Mektubu’ adlı filmin yazarı Sedef Ecer'in gala için yazdığı mektup okundu. Ecer, mektubunda şu ifadeleri kullandı: “Artık yeter, vaktinden önce olgunlaşmasın bu memlekette çocuklar! Bedel ödemesinler artık. Sayın Başbakan, Sayın Adalet Bakanı, Sayın Bakanlar, milletvekilleri, gazeteciler, televizyoncular, kanaat önderleri, sanatçılar, işkadınları, işadamları, kısacası bu memlekette iktidarı ve görünürlüğü olan sizler… İnsanlık dışı şartlarda bekleyen, kurbanlaştırılmış yüzlerce çocuğun topluma kazandırılması için sizlere yalvarıyoruz.”
‘Bir Emekli Mektubu’ adlı film, emekliliğini sakin bir İspanyol sahil kasabasında resim yaparak geçiren, bir dönemin resmi işkencecisinin hikâyesini anlatıyor.
Cuma Mayıs 08, 2009 7:09 am